(0232) 461 46 12 - (0546) 232 35 62
Yargı Kararları
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay kararlarını ilk önce siz öğrenin !
TÜMÜNÜ GÖR

UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇU (TCK188)

UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇU (TCK188)

UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ (UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI SUÇU)

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, Türk Ceza Kanunu’nun 188 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Kanun’a göre; (1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir

(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

 Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.

(4) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid ve türevleri, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya amfetamin ve türevleri olması,

b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır.

Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.

(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Suçun konusunu oluşturan uyuşturucu madde türünün eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid ve türevleri, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya amfetamin ve türevleri olması halinde verilecek cezada artırım yapılacaktır. Bu maddeler suça konusu ise suçun nitelikli hali işlenmiş olacaktır.  İşlenen fiilin kullanmak için mi yoksa ticareti için mi olduğunun tespiti için sanığın saikinin, amacının toplanan deliller ışığında değerlendirilmesi gerekir.

UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇUNUN CEZASI NEDİR?

Kanun, uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal veya ihraç eden kişiyi yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacağını düzenlemiştir.

Uyuşturucu madde kullanma suçunun cezası ile yukarıda bahsettiğimiz uyuşturucu madde imal ve ticareti suçu kanunda ayrı başlıklar altında düzenlenmiş olup bu sebeple faile hükmedilecek cezalar birbirinden farklıdır. Yargıtay 2013 tarihli Ceza Genel Kurulu kararında uyuşturucu madde bulundurmanın, kullanma amacına yönelik olup olmadığının tespitine yarayan birtakım kriterlerin varlığından bahsetmektedir;

YARGITAY CGK E. 2012/10-1335 K. 2013/423 T. 22.10.2013 sayılı kararına göre;

“Uyuşturucu madde bulundurmanın kullanma amacına yönelik olup olmadığının tespit edilmesinde dikkate alınması gereken ve öğreti ile uygulamada da kabul görmüş olan bazı ölçütler bulunmaktadır.

Bu ölçütlerden ilki; failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma ya da devir veya tedarik etme hususunda herhangi bir davranış içerisine girip girmediği,ikincisi; uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş biçimidir. Şahsi kullanımı için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yerde, örneğin evinde veya işyerinde bulundurmaktadır. …uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yer veya yakınında hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması, kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir belirti olacaktır. Kabul edilen üçüncü ölçüt ise bulundurulan uyuşturucu veya uyarıcı madde miktarıdır. Şahsi kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliği, cinsi ve kalitesi ile somut olayın özelliklerine göre değişiklik gösterebilmektedir.

Adli Tıp Kurumu tarafından esrar kullananların her defasında bir ila bir buçuk gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebilecekleri değerlendirilmektedir. “

Ceza Genel Kurulu kararında suçun uyuşturucu madde kullanımı veya ticareti suçlarından hangisinin kapsamına gireceğine yönelik birtakım kriterler öngörmüştür. Bu kriterlerden biri uyuşturucu maddeyi şahsi kullanımı için bulunduran kişinin maddeyi en kolay kullanabileceği ve erişebileceği bir yerde bulunduracağıdır. Karardan anlaşılacağı üzere esrar kullanan kişilerin günde üç kez olmak üzere toplamda dört buçuk gram tüketebileceklerini, bu miktarın esrar kullanım miktarı olduğu kanaatine varılmıştır. Kişinin evinde, üzerinde, işyerinde uyuşturucu madde bulunması durumunda ilk olarak akla uyuşturucu maddeyi şahsi kullanımı için bulundurduğu gelecektir. Ancak yalnızca bu kriterin varlığı, kişinin kullanım için uyuşturucu madde bulundurduğu anlamına gelmeyecektir, diğer kriterlerin de ele alınması gerekecektir. Diğer bir kriter ise kişinin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi başka bir şahısa verirken yakalanması halidir. Bu durumda kişi hakkında yukarıda bahsettiğimiz uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan soruşturma yapılacaktır. Diğer bir krtier de kişinin uyuşturucu madde bulundurduğu yerde (örneğin ev, işyeri) yapılan aramada hassas terazinin ele geçirilmesidir. Bu durumda kişinin uyuşturucu maddeyi kullanımı dışında ticaretini yaptığı akla gelecektir. Hassas terazinin Yargıtay kararlarında kişinin uyuşturucu madde taciri olduğu hususunda kuvvetli şüpheye sebep vermesi yanında öğütücü aparat gibi uyuşturucu maddeyi kullanabilmek için gerekli olan aletler kişinin uyuşturucu taciri olduğuna delil teşkil etmemektedir. İki suç tipi arasındaki ayrımı belirliyen en önemli kriterlerden biri ise ele geçirilen uyşturucu veya uyarıcı madde miktarıdır. Yargıtay bu hususta şahsi kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliği, cinsi ve kalitesine göre belirlenebileceği, bunun yanında somut olayın özelliklerine göre de değişkenlik gösterebileceği kanaatindedir.

UYUŞTURUCU MADDEYİ SATMA İÇİN Mİ YOKSA KİŞİSEL KULLANIMI İÇİN Mİ BULUNDURDUĞUNA İLİŞKİN YARGITAYIN BELİRLEDİĞİ BAZI KRİTERLER BULUNMAKTADIR,

Uyuşturucu madde bulundurma eyleminin, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu mu yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturduğunun tespitinde belirgin rol oynayan husus, bulundurmanın amacıdır. Ceza Genel Kurulunun 15.06.2004 tarihli ve 107-136 ile 06.03.2012 tarihli ve 387-75 sayılı kararları başta olmak üzere bir çok kararında da belirtildiği üzere, uyuşturucu madde bulundurmanın, kullanma maksadına matuf olduğunun belirlenmesinde dikkate alınması gereken ve öğreti ile uygulamada da kabul görmüş olan bazı kriterler bulunmaktadır.

Bunlardan ilki; failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma, devir veya tedarik etmek hususunda herhangi bir davranış içine girip girmediğidir.

İkinci kriter, uyuşturucu maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş biçimidir. Kişisel kullanım için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yerde, örneğin genellikle evinde veya …yerinde bulundurmaktadır. Buna karşın uyuşturucunun ev veya …yerine uzakta, çıkarılıp alınması güç ve zaman gerektiren depo, mağara, samanlık gibi bir yere gizlenmesi kullanma dışında bir amaçla bulundurulduğunu gösterebilir. Yine, uyuşturucunun çok sayıda özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler hâlinde olması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartım sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yerde veya yakınında, hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması, kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir belirtidir.

Üçüncü kriter de bulundurulan uyuşturucu maddenin çeşit ve miktardır. Uyuşturucu madde kullanan kimse genelde bir ya da benzer etki gösteren iki değişik uyuşturucu maddeyi bulundurur. Bu nedenle değişik nitelikte ve farklı etkileri olan eroin, kokain, esrar ve amfetamin içeren tabletleri birlikte bulunduran sanığın bunları satmak amacıyla bulundurduğu kabul edilebilir. Kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik göstermekle birlikte, Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmektedir. Esrar kullanma alışkanlığı olanların bunları göz önüne alarak, birkaç aylık ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda esrar maddesini ihtiyaten yanlarında veya ulaşabilecekleri bir yerde bulundurabildikleri de adli dosyalara yansıyan ve bilinen bir husustur. Buna göre, esrar kullanan faillerin olağan sayılan bu süre içinde kişisel olarak kullanıp tüketebilecekleri miktarın üzerinde esrar maddesi bulundurmaları hâlinde, bulundurmanın kişisel kullanım amacına yönelik olmadığı kabul edilmelidir.

SANIĞIN YURTDIŞINDAN MİDESİNDEN UYUŞTURUCU MADDE GETİRMESİ VE BU KONUDA ETKİN PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNİN UYGULANIP UYGULANMAYACAĞINA İLİŞKİN;


Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 22.01.2019 tarihli ve 2017/2 E., 2019/42 K. sayılı kararı

“Olay tutanağında, yurt dışından gelen kişilere yönelik kolluk görevlilerince yapılmakta olan profilleme çalışmalarının, “midesinde” uyuşturucu madde taşıması muhtemel kuryelere yönelik olarak gerçekleştirildiğinin özellikle belirtilmesi, tutanakta yer alan bu ibarenin yurt dışından gelen yolculara yönelik yapılan çalışmanın mutad bir uygulama olduğunu göstermesi, görevlilerce sanığın “gözlerinde kızarıklık olduğunun, aşırı terlediğinin ve sürekli sağa sola bakınarak tedirgin hareketlerle hızlı bir şekilde ilerlediğinin” görülmesi üzerine durdurulması, yapılan mülakatta sanığın midesinde uyuşturucu madde getirdiğini söylediğinin anlaşılması karşısında; sanık midesinde uyuşturucu madde getirdiğini söylememiş olsa dahi, yurt dışından gelen kişilere yönelik yapılan profilleme çalışmalarının “midesinde” uyuşturucu madde taşıması muhtemel kuryelere yönelik olarak gerçekleştirildiği ve gözlerinde kızarıklık, aşırı terleme ve tedirgin hareketleri gözlemlenen sanığın, bu yönde oluşan şüphe nedeniyle iç beden muayenesi kararı alınarak midesinde uyuşturucu madde bulunup bulunmadığının zaten belirleneceği dikkate alındığında, sanığın kolluk görevlilerine midesinde uyuşturucu madde taşıdığını söylemesinin sonuca etkisinin bulunmadığı, dolayısıyla sanık hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanma koşullarının oluşmadığı kabul edilmelidir.”

UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK HÜKÜMLERİ UYGULANABİLİR Mİ?

Bu suç bakımından etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği düzenlenmiştir. Ancak bu uygulama için birtakım kıstaslar öngörülmüştür.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz. Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu sanığın samimiyetine inanması ve yaptığı yardımların etkili olması durumunda ise ceza indirimlerini gözden geçirecektir.

ETKİN PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNİN UYGULANIP UYGULANMAYACAĞINA İLİŞKİN YARGITAY KARARI;

“Buna karşılık, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen failin açık kimliği ve adresi bilinmeyen, varlığı dahi belli olmayan bir kişinin uyuşturucu ile ilgisi olduğunu beyan etmesi halinde böyle bir kişi hakkında araştırma yapmaya, araştırma yapılıyor ise sonucunu beklemeye gerek bulunmayıp, etkin pişmanlık nedeniyle indirim yapılmamalıdır. Failin bildirdiği kişiler ve onlar hakkında verdiği bilgiler daha önce görevliler tarafından öğrenilmişse, zaten bilinen bir bilginin açıklanması yardım ve hizmet kapsamında değerlendirilmemelidir. Aynı şekilde görevliler tarafından bilinmese dahi verilen bilgi suçun ortaya çıkmasına ya da suç ortağının yakalanmasına ya da belirlenmesine etkili olmaması halinde de etkin pişmanlık şartlarının gerçekleşmediği kabul edilmelidir.”

Suç işleyen kişinin, açık kimliği bilinmeyen, varlığı daha belli olmayan bir kişinin uyuşturucu ile ilgisi olduğunu beyan etmesi halinde etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanamayacaktır. Yine suç işleyen kişinin bildirdiği kişiler ve onlar hakkında verdiği bilgiler daha önce görevliler tarafından öğrenilmişse bu durumda da etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamayacaktır.

ZİNCİRLEME SUÇ HÜKÜMLERİ; CGK, 18.02.2021, 2017/9-935 Esas 2021/43 Karar

“Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma” suçu, madde metninden de açıkça anlaşıldığı gibi seçimlik hareketli suçlardandır. Suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden birisinin gerçekleşmesi yeterlidir. Seçimlik hareketli suçlarda, hareketlerden birkaçının birden yapılması birden çok suç işlenmesi anlamına gelmez. Bu gibi hâllerde de ortada tek bir suç vardır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, suçun konusunu oluşturan maddenin aynı olmasıdır. Hareketlerin seçimlik olma özelliği aynı uyuşturucu veya uyarıcı madde için geçerlidir. Failin, değişik zamanlarda aynı veya farklı kişilere maddede öngörülen seçimlik hareketlerden herhangi birisini gerçekleştirmesi hâllerinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması söz konusu olacaktır. Failin işlemeyi kast ettiği uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun konusunu oluşturan maddenin, öngörülen seçimlik hareketlerden herhangi birisinin gerçekleştirilmesi sonrasında tüketilmesinin ardından, yeniden uyuşturucu madde temin etmesi hâlinde zincirleme suçun değil, gerçek içtima kuralı gereğince ayrı ayrı suçların oluştuğunun kabulü gerekmektedir.” Yukarıdaki açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup detaylı ve sağlıklı bilgi için avukata danışınız.

26 Ekim 2023
196 kez görüntülendi

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZIN